Mizahın Gücü: Mizahın İş Talepleri Karşısında Olumsuz Duyuşsal İyi Oluş Algısını Azaltıcı Etkisi
Özet
Bu çalışmanın amacı, iş yerinde mizah yoluyla başa çıkma eğiliminin iş talepleri
ile çalışanların işe ilişkin olumsuz duyuşsal iyi oluş algıları arasındaki ilişkideki
biçimlendirici rolünü incelemektir. Artan rekabetin ve güçleşen iş koşullarının,
bireyleri gün geçtikçe karmaşıklaşan bir çalışma ortamı ile karşı karşıya
bıraktığı görülmektedir. Bu bağlamda, çalışanın olumsuz duygularında azalma
sağlayabilecek her unsurun dikkatle incelenmesinin gerekliliği göz önüne alınmış
ve iş taleplerindeki artışla birlikte çoğalacağı düşünülen işe ilişkin olumsuz
duyuşsal iyi oluş algılarının mizah yoluyla azaltılabileceği öngörüsünden
hareketle araştırmanın modeli oluşturulmuştur. Araştırmanın örneklemini
Türkiye’nin farklı şehirlerinde eğitim ve sağlık sektörlerinde çalışmakta olan 319
katılımcı oluşturmuştur. Hiyerarşik regresyon ve basit eğim analizleri, iş yerinde
mizah yoluyla başa çıkma eğilimi arttıkça iş talepleri ile olumsuz duyuşsal iyi
oluş algısı arasındaki pozitif ilişkinin zayıfladığını ortaya koymuştur. İş talebi
yüksek ve mizah yoluyla başa çıkma eğilimi düşük olan çalışanların, iş talebi
yüksek ancak mizah yoluyla başa çıkma eğilimi yüksek olan çalışanlara nazaran,
olumsuz duyuşsal iyi oluş algıları daha fazladır. Araştırma bulguları, mizah
yoluyla başa çıkma eğilimi zayıf olan kişilerin, mizah yoluyla başa çıkma eğilimi
güçlü olan kişilere nazaran yüksek iş talepleri karşısındaki olumsuz duyuşsal
iyi oluş algıları açısından daha dezavantajlı durumda olabileceğini ortaya
koymuştur. Bu bulgular, iş yerinde mizah yoluyla başa çıkma becerilerinin,
yalnızca çalışanın sağlığına olumlu katkı sağlama açısından değil, iş taleplerinin
karşılanması açısından da önem arz ettiğini göstermiştir. The aim of this study is to investigate the moderating role of occupational humorous coping on the relationship between
job demands and negative job-related affective well-being perception. Because of the increasing competition and
difficult conditions, individuals encounter an increasingly complex working environment. In this context, every element
that may cause a reduction in the employees’ negative feelings should be taken into consideration. The model of the study
is established in light of the foresight that occupational humor can reduce the negative job-related affective well-being
perception which is expected to increase depending on the job demands. Employees working in the education and health
sectors in Turkey (N = 319) participated in the study. Hierarchical regression and simple slope analysis revealed that
as the occupational humorous coping tendency increases, the positive relationship between job demands and negative
job-related affective well-being perception decreases. Employees whose job demands are high and whose tendencies
for occupational humorous coping are low, have higher negative job-related affective well-being perception levels than
the employees whose job demands and whose tendencies for occupational humorous coping are high. The findings of
the study showed that in terms of negative job-related affective well-being perception in the face of high job demands,
the employees with a weak tendency for occupational humorous coping are at a disadvantage in comparison to the
employees with a stronger tendency for occupational humorous coping. These findings put forward that occupational
humorous coping is an important skill not only in terms of contributing positively to the health of the employee, but also
in terms of meeting job demands.
Cilt
39Sayı
2Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/6383Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: