Sanatta “Kendinde Şey” Olarak Renk: Mark Rothko ve Dan Flavin Örneği Üzerine
Özet
Renk, sanat tarihi içinde sanat çalışmalarını anlamlandırmada sanat
tarihçileri ve eleştirmenler tarafından ele alınırken, sanatçılar
tarafından da kendi çalışmalarını anlamlandırmada başvurdukları
en temel öğelerden birisi olarak her daim konu edinilmiştir.
Renklerin tarihsel süreç içinde ve farklı kültürlerdeki anlam
farklılıkları sanatçıların çalışmalarında ele alınışında çok farklı
yorumları da beraberinde getirmiştir. Bir renk bazı sanatçılar
tarafından öfkeyi anlatmak için kullanılırken bazıları tarafından
aşkı, bazıları tarafından sonsuzluğu bazıları tarafından üretkenliği
ya da içsel yolculuğu anlatmak için kullanılmıştır. Bu çalışmada
rengin tüm bu psikolojik göndermelerinden ve
anlamlandırmalarından sıyrılarak kullanılması üzerinden bir
araştırma gerçekleştirilmiştir. Rengin tüm göndermelerinden ve
anlamlandırmalarından ayrılarak sadece kendisi olarak sanatta
kullanılmasını ifade etmek üzere “kendinde şey” kavramı
kullanılmıştır. Rengi “salt kendinde şey” olarak, bir başka deyişle,
maddi varlığıyla çalışmalarında kullanan sanatçılara örnek olarak
Amerikan Soyut Dışavurumcu sanatı içinde “Renk Alanı
Resmi”nin başlıca temsilcilerinden Mark Rothko ve Minimal Sanat
içinde yer alan Dan Flavin alınmıştır. İki sanatçı da rengi
merkezine alır; fakat farklı medyumlar üzerinden rengi kullanırlar:
Biri boya ile, diğeri ise ışıkla. Her iki sanatçıda da ortak olan,
çalışmalarında rengin kendisinden başka bir şeyi temsil
etmemesidir. Renk hiçbir şeyi temsil etmek için kullanılmaz,
sadece kendisini var eder. Her iki sanatçının çalışmalarında renk
maddi varlığıyla ve çalışmaları oluşturan materyal olarak işlev
görür. İzleyiciler çalışmalarla rengin maddi varlığının onlarla
kurduğu dolaysız iletişim üzerinden ilişkiye geçerler. While color has been dealt with by art historians and critics to
evaluate artworks in art history, it has always been the subject of
artists as one of the most basic elements they use to make sense of
their works. Differences in the meaning of colors in the historical
process and different cultures have brought about very different
interpretations in the works of artists. Color is used by some artists
to express anger, by some to express love, by some to express
eternity, by some to express productivity or an inner journey. In
this study, research was carried out on the use of color by getting
rid of all these psychological references and meanings. The
concept of “thing-in-itself” was used to express the use of color
only as itself in art, by separating it from all references and
meanings. Mark Rothko, one of the main representatives of "Color
Field Painting" in the American Abstract Expressionist art, and
Dan Flavin, who is in Minimal Art, are taken as examples of the
artists who use color as a "mere thing in itself", in other words, with
its material existence. Both artists center color; but they use color
through different mediums: one with paint, the other with light.
What both artists have in common is that the color does not
represent anything other than itself in their work. Color is not used
to represent anything, they just bring itself into existence. In the
works of both artists, color functions with its material presence and
as the material that creates the works. The audience interacts with
the works through the direct communication that the material
existence of color establishes with them.
Cilt
27Sayı
47Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/5981Koleksiyonlar
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: