Outcome of External Dacryocystorhinostomy with Bicanalicular Silicone Tube Stenting
Abstract
Objective: To evaluate the clinical outcomes of patients with nasolacrimal duct obstruction treated with external dacryocystorhinostomy and bicanalicular silicone intubation stenting.
Methods: The patients were grouped as follows: Group 1, complicated cases with intubation; Group 2, complicated cases without intubation; Group
3, non-complicated cases with intubation; and Group 4, non-complicated cases without intubation. Cases without epiphora, demonstrated with freeflow lacrimal irrigation, were deemed as successful cases. Failure was defined as lack of any improvement of the symptoms. Complications related to
the surgical procedure were also investigated.
Results: In total, 223 external dacryocystorhinostomy procedures were performed on 201 patients. In the evaluation of complicated cases, the success rates in Groups 1 (silicone tube stenting group) and 2 (non-stenting group) were 90.9% and 77.8%, respectively (p<0.05). In the evaluation of
non-complicated cases, the success rates in Groups 3 (silicone tube stenting group) and 4 (non-stenting group) were seen to be 96.2% and 98.9%,
respectively (p>0.05). In 15 (13.8%) out of 108 cases who had had bicanalicular silicone tube intubation, stent displacement was observed. Lower and
upper punctal synechiae developed in 1 of 6 cases with punctal complications. In 14 failed cases, successful results were obtained with external DCR
and bicanalicular silicone stent intubation.
Conclusion: Stenting in complicated cases increases the success rates of dacryocystorhinostomy significantly. However, we detected that in complicated cases, especially in the absence of anterior flaps, stenting does not increase success rates, contrary to posterior flap loss. No effect of stenting
in non-complicated cases on surgical success rates could be demonstrated. (JAREM 2014; 4: 88-92) Amaç: Bikanaliküler silikon tüp entubasyonunun (BSE), Eksternal dakrisistorinostomi (Eksternal DSR) ameliyatlarının başarısındaki etkinliğini değerlendirmek.
Yöntemler: Nazolakrimal kanal tıkanıklığı nedeniyle Eksternal DSR uygulanan 201 hastanın 223 gözü sonuçları retrospektif olarak incelendi. Olgular 1.
Grup; komplike + silikon stent konan (n: 55 göz), 2. Grup; komplike olup silikon stent konmayan (n: 27 göz), 3. Grup; nonkomplike + silikon stent konan
(n: 53 göz) ve 4. Grup; nonkomplike olup silikon stent konmayan (n: 88 göz) olmak üzere dört gruba ayrıldı. Lakrimal kesesi küçük veya yapışıklıkları
olan, lipidollu grafide dolma defekti olan, peroperatif flep yokluğu olan ve nüks olgular komplike olarak kabul edildi. Eksternal DSR ameliyatları Dupuy-Dutemps tekniğine uygun olarak yapıldı. Silikon stentler 2. ayda çekildi. Takiplerde epifora varlığı sorgulanıp lakrimal irrigasyon yapıldı. Ortalama
takip süresi 1,7 yıl idi (6 ay-3 yıl).
Bulgular: Hastaların 129’u kadın, 72’si erkekti. Yaş ortalaması 51.3 (9-73) idi. Komplike olguları aldığımız birinci grupta %90,9 başarı görülürken, ikinci
grupta %77,8 başarı görüldü ve aralarındaki fark anlamlı bulundu. (p>0,05) Nonkomplike olguları aldığımız üçüncü grupta %96,2 başarı görülürken,
dördüncü grupta %98,9 başarı görüldü ve aralarındaki fark anlamlı bulunmadı (p<0,05).
Sonuç: Silikon tüp entubasyonu lakrimal kanal cerrahisinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle komplike vakalarda silikon stent uygulaması başarıyı
artırmaktadır. Komplike olmayan olgularda ise başarı üzerine etkisi olmadığı görülmüştür. (JAREM 2014; 4: 88-92)
Volume
4Issue
3Collections
The following license files are associated with this item: