1. Dünya Savaşı sonrasındaki Nasturi Ayaklanmasının yerel ayaklanmalar üzerindeki etkisi: Mardin örneği
Abstract
Nasturilerin yaşadığı bölgelerin zengin petrol yataklarına sahip olduğunun anlaşılması ve Batının giderek yoğunlaşan misyonerlik çalışmalarının yanında bölgede egemen olmayı amaçlayan İngiltere ve Rusya gibi ülkelerin bölgede etkili olma gayretleri, 1800'lerin ortasından itibaren nüfuzlarını artırmalarına sebep olmuştur. Bu durum, Osmanlı Devleti'nin bölgedeki hâkimiyetinin zayıflamasına yol açmış, yıllarca barış içinde yaşayan Nasturilerle Kürt nüfus arasında önemli çatışmalara yol açmıştır. Osmanlı Devleti, bölgede Bedirhan Bey döneminde başlayan Nasturi ve Kürt aşiretlerinin arasındaki çekişmeye müdahale etmek için askeri kuvvet seçeneğini her zaman en sona bırakmıştır. Bölgedeki Nasturilerin misyonerlerin etkisiyle Osmanlıdan soğumalarını ve Rusların veya İngilizlerin nüfuz alanına girmelerini engellemek için onlara vergi ve yönetimle ilgili birtakım imtiyazlar sağlamak ve onları ödüllendirmek gibi birçok faaliyetine rağmen Nasturileri kazanma konusunda bir başarı sağlayamamıştır. I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sürecinde İngilizlerin Kafkasya ile Irak arasında bağlantıyı sağlayacak ve daha da önemlisi bölgedeki Rus etkisini ortadan kaldıracak bir özerk devlet kurma amacı istikametinde Nasturi lideri Ağa Petros teşvik edilmiştir. Ağa Petros hem uluslararası platformda hem de İngiltere huzurunda Nasturi Devleti projesine destek aramak bazı girişimlerde bulunmuştur. Türk yetkililerin Nasturilere karşı bir önlem geliştirmeyi planladığı süreçte Nasturiler, büyük çaplı sayılabilecek bir ayaklanma faaliyetine girişmişlerdir. Bu hareketlenmenin ilk basamağını dönemin Hakkâri Valisi Halil Rıfat Bey ve yanındakilerin 7 Ağustos 1924'te kaçırılması oluşturmaktadır. Çukurca'ya gitmek amacıyla vilayet merkezinden harekete geçen vali ve yanındaki heyet, Nasturilerin pususuna düşmüşler, dönemin jandarma komutanı Binbaşı Hüseyin Bey ile yanındaki bazı erler şehit olurken vali Halil Rıfat Bey ve yine jandarmalar esir alınmışlardır. Bu süreçte asıl amacın Nasturilerin bağımsızlığı olmadığı anlaşılmıştır. Bu devlet planı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ayaklanma, İngiltere'nin Ortadoğu'da çıkarlarının korunması doğrultusunda yapılan faaliyetlerdir. Nasturiler, araç olduklarının farkında olmadan İngiltere'nin bölgedeki çıkarları için kullanılmışlardır. Nasturilerin birçok zarar gördüğü Nasturi İsyanı süreci, İngilizlerin istediği şekilde sona ermiştir. Nasturilerin devlet kurma tehdidiyle başlayan ve baştan sona İngiliz misyonerlerin yürüttüğü süreç, İngilizlerin Musul Sorununu kendi lehlerine çevirmeleriyle sonuçlanmıştır. During mid-18th century, the efforts to dominate the Nestorian region by Britain and Russia yielded to accomplishment, after the finding of rich oil reserves on the region and apostolation endavours of the West. This resulted in an impairment of the Ottoman Empire dominance and resulted in conflicts among the Kurds and Nestorians, who had been living in peace for many years. In addition, Ottoman rule leaved the military intervention for the conflict as a last option, which was started during the Bedirhan Bey reign. Although, numerous privileges had been put forward ranging from tax payments to self-ruling, which were given to restrain British dominance, no significant results could be achieved. During the World-War-I and the Independence War period, Britain promoted the Nestorian leader Ağa Petros in order to establish a self-governed state and establish a connection between the Caucasia and Iraq. Afterwards, Ağa Petros pursued official support for the Nestorian self-governed state project among Britain and international arena. Nestorians started an uprising, during when the Turkish government was developing counter plans. The initial step for this uprising was the kidnapping of the Halil Rıfat Bey (who was the governer of Hakkari) and his associates in August 7th, 1924. The abduction took place when the governor was moving from the governor's office to Çukurca. Nestorians ambushed and the gendarmerie commander Major Hüseyin Bey and some of the soldiers were killed, the governor and the remaining soldiers were taken as prisoners. This process revealed that the main objective was not the self-governance of the Nestorians. It was rather of a British plan to conserve the benefits of Britain over Middle East and the Nestorians were not awere of the fact that they were leveraged to this British plan. The uprising process was ended up as Britain planed and with beneficial results for Britain. The uprising was started with a promise to establish a self-governed state for the Nestorians, however, it turned in a favor of Britain for the Musul dispute.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [572]
The following license files are associated with this item: