Ergenlerde bağlanma stilleri ile sosyal kaygı arasındaki ilişkinin incelenmesi
Abstract
Ergenlik dönemi bireyin yaşamında önemli değişikliklerin yaşandığı çocukluktan yetişkinlik sürecine geçiş aşamasıdır. Bu süreçte gelişimin çok yönlü ve hızlı gerçekleşmesi sonucunda bireylerde fizyolojik, biyolojik, sosyal, duygusal ve cinsel değişimler ortaya çıkar. Ergenlik dönemindeki bireyin karşılaşacağı bu değişimler sağlıklı yönetilmediğinde, bireyin kendini sosyal olarak dışlamasına neden olabilir. Ergenlik döneminin başarılı bir şekilde geçirilmesinde, bireyin anne-baba ile olan ilişkileri ve bağlanma özelliklerinin önemli olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, araştırmada ergenlik dönemindeki bireylerin sosyal kaygıları ile bağlanma arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu amaçla betimsel araştırma modellerinden ilişkisel tarama yönteminin kullanıldığı araştırma verileri, İstanbul İli Beylikdüzü İlçesindeki ortaöğretim kurumlarında (liselerde) öğrenim gören 15-18 yaş grubundaki 542 öğrenciden elde edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak demografik bilgi formu, bağlanma stilleri ölçeği ve ergenler için sosyal kaygı ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde nicel veri analiz yöntemleri kullanılmıştır. Bu kapsamda SPSS26 veri analiz programı ile veriler analiz edilmiştir. Analizlerde değişkenlerin yüzde ve frekans dağılımlarının yanında, verilerin dağılımı da dikkate alınarak bağımsız örneklem t testi, anova testi ve regresyon analizleri yapılmıştır. Araştırma sonucunda kız öğrencilerin sosyal kaygı düzeylerinin daha yüksek olduğu, sınıf düzeyi arttıkça sosyal kaygının azaldığı belirlenmiştir. Ayrıca 10. sınıf düzeyindeki öğrencilerimi güvenli bağlanma puanları daha yüksek, kaçınan bağlanma puanları ise daha düşük gerçekleşmiştir. Anne babası ayrı yaşayan ergenlerin sosyal kaygılarının daha yüksek ve kaygılı-kaçınan bağlanma stiline sahip oldukları görülmüştür. Benzer şekilde aile gelir düzeyi düşük olan ergenlerin sosyal kaygılarının daha yüksek ve kaygılı-kaçınan bağlanma stiline sahip oldukları görülmüştür. İlgisiz anne-baba tutumuna sahip olan öğrencilerin güvenli bağlanma düzeyi daha düşük, sosyal kaygı düzeyleri daha yüksektir. Güvenli bağlanma ve kaçınan bağlanma sosyal kaygıyı azaltmakta iken, kaygılı-kararsız bağlanma sosyal kaygı düzeyleri ne artırıcı etkiye sahiptir. Adolescence is the transitional stage from childhood to adulthood, where significant changes are experienced in an individual's life. In this process, physiological, biological, social, emotional and sexual changes occur in individuals as a result of the multifaceted and rapid development. When these changes, which the individual in adolescence will encounter, are not managed properly, it may cause the individual to exclude himself or herself socially. It is thought that the individual's relationships with his parents and attachment characteristics are important in passing adolescence successfully. For this reason, the aim of this research is to reveal the relations between the social anxiety of individuals in adolescence and attachment. It was obtained from 542 students in the group. In the research, demographic information form, attachment styles scale and social anxiety scale for adolescents were used as data collection tools. Quantitative data analysis methods were used in the analysis of the data obtained in the research. In this context, the data were analyzed with the SPSS26 data analysis program. In the analysis, independent sample t-test, anova test and regression analyzes were carried out, taking into account the percentage and frequency distributions of the variables, as well as the distribution of the data. As a result of the research, it was determined that the social anxiety levels of female students were higher, and social anxiety decreased as the grade level increased. In addition, the secure attachment scores of my 10th grade students were higher and the avoidant attachment scores were lower. It has been observed that adolescents whose parents live separately have higher social anxiety and anxious-avoidant attachment style. Similarly, adolescents with low family income were found to have higher social anxiety and an anxious-avoidant attachment style. Students with disinterested parental attitudes have lower levels of secure attachment and higher social anxiety levels. While secure attachment and avoidant attachment reduce social anxiety, anxious-ambivalent attachment has an increasing effect on social anxiety levels.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
The following license files are associated with this item: