Sivil-Asker İlişkileri Teorileri ve Türkiye’deki Geçmiş Askeri Darbeler Işığında 15 Temmuz Darbe Girişimi
Özet
15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de gerçekleştirilen başarısız darbe girişimi, medya yayınlarında AKP (Adalet ve Kalkınma Partisi) ile Gülencilerin güç mücadelesi çerçevesinde geniş bir şekilde tartışılmış olmakla birlikte, konuyla ilgili yeterli akademik çalışma vak’anın yeniliği sebebiyle henüz mevcut değildir. Bu nedenle, akademik çalışmalardaki bu eksikliğin giderilmesine katkıda bulunmak ve “güç mücadelesi” anlatısını aşarak, darbenin esaslarını ortaya koymak önem arz etmektedir. Bu çalışmada, anılan darbe girişiminin neden(ler)inin ve amaç(lar)ının, Sivil-Asker İlişkileri teorileri ve Türkiye’deki geçmiş darbeler ışığında açıklanması amaçlanmıştır. Bu bağlamda; askerin siyasete müdahalesini teşvik eden ulusal ve uluslararası dinamiklerin analizi neticesinde, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirenleri cesaretlendiren en belirleyici faktör olarak uluslararası yapının altı çizilmiştir. Bunun yanında, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki benzersizliği açısından darbenin amacı da özellikle vurgulanmıştır. Failed coup attempt on July 15, 2016 in Turkey has been largely debated in media releases within the framework of the “power struggle” between the AKP (Justice and Development Party) government and the Gulenists, whereas very few academic studies are available yet on it because of the novelty of the event. Therefore, it is important to make contribution to reduce the lack of academic studies and to identify the bases of the coup by transcending the “power struggle” narrative. This paper aims to explain the reason(s) and aim(s) of the coup attempt in light of the Civil-Military Relations theories and former military interventions in Turkey. In this context, the international structure is highlighted as the most decisive factor encouraging the plotters for the coup on July, 15, after analyzing domestic and international dynamics inciting the military intervention into the politics. Besides, the aim of the coup is emphasized especially in terms of its uniqueness in the history of the Turkish Republic.