İstanbul Gelişim Üniversitesi İİSBF SosyoCom: Aylık Etkinlik ve Haber Bülteni (Sayı: 21, Eylül 2022)
Özet
İKLİM SORUNLARINI
İKTİSAT POLİTİKALARIYLA
ÇÖZEBİLİR MİYİZ?
(Bu Sorunu Zaten İktisat Politikaları ile Yarattık! )
Dünya, bunaltıcı bir yaz boyunca iklim değişikliğini nasıl tersine çevireceğini tartışmaya başladı. Bu bağlamda,
Michigan’daki Kalamazoo College öğretim üyeleri de ticaret ve çevre politikalarına yönelik ulusal girişimlerin önemini
bilimsel olarak ele alacakları bir araştırmaya başladılar. Patrik Hultberg, Virginia Van Dalson ve Darshana
Udayanganie’nin araştırmları, yakında Çevre Ekonomisi ve Politikası Dergisi'nde yayınlanacak. Önerilerde, Avrupa ve
ABD'nin, yabancı ülkelerin karbon emisyonlarını düşürmesi için, 2026 yılına kadar sınır düzenleme vergilerini kabul
etmesinin önemine vurgu yapılacak. Hultberg ve Udayanganie; Paris Anlaşması, Kyoto Protokolü ve Montreal Protokolü
gibi dünyanın çevre politikası anlaşmalarının eksiklikleri olduğu için bu vergilerin gerekliliğini öne sürüyorlar. Hultberg,
en iyi çözümün tüm ülkelerin birlikte çalışması ve bu uluslararası anlaşmaları yapması olduğunu düşünüyor.
Udayanganie ise bir malın üretiminin yarattığı karbon içeriği miktarını hesaplayıp, üreten ülkeye uygulanan vergiyi
ekleyerek ve buna bağlı olarak ürünün küresel fiyatını artırarak çevreye fayda sağlayan eylemleri teşvik etmenin önem
arz ettiğini düşünüyor.
Sınır vergi düzenlemesiyle beraber Avrupa ve ABD gibi ülkelerden gelişmekte olan ülkelere aktarılan karbon
emisyonları azaltılabilir. Türkiye’nin Avrupa’nın çöp merkezine dönüşmesine de -en azından- uluslararası bir müdahale
gelmesi fırsatı da elde edilebilir. Çevresel ve ekonomik eylemi birleştiren bir strateji, iklim değişikliğiyle mücadelede en
iyi seçeneği sağlayabilir. Bu kombinasyonun firmaları bir ülkedeki çevreyi temizlemeye veya bir başka ülkenin çevresine
zarar veren eylemleri kendi ülkelerinde gerçekleştirmeye zorlayabilir. Emisyonların gelişmiş ülkelerden daha zayıf veya
çevre düzenlemesi olmayan ülkelere taşınması olan karbon kaçağı gibi kavramları durdurmada uzun bir yol kat edebilir.
Çalışmayı yürüten araştırmacılar, iklim ve iktisatı buluşturan politikaları matematiksel olarak birleştirme ve nasıl
uygulayacaklarını öğretme konusunda daha ılımlı bir sistem kurmak istiyor. Böylelikle doğayı koruma alanında çalışan
kişilere ve kurumlara da bu sistemi öğretmek kolay hale getirilebilir. Çünkü iktisat literatürünün çoğunda temel sorun,
kullanılan modellerin son derece soyut ve matematiksel olarak oldukça zorlayıcı olması. Bu durum, ilgili iklim modellerini
ilgili kişilere ve kurumlara, hem ekonomi hem de matematik perspektifinden öğretmeyi de zorlaştıracaktır. Dolayısıyla,
teorinin matematiksel ekonomi çerçevesinde modellenmesinde, daha anlaşılır bir metot geliştirilmesi önem arz
etmektedir. Konu üzerinde çalışan akademisyenler, bu alanda yeni bir literatür yaratmayı hedeflemektedir.
Sayı
21Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/4112Koleksiyonlar
- Bültenler [68]
- Fakülte/Yüksekokul Aylık Bültenleri [584]
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: