Üniversite öğrencilerinde çocukluk çağı travmalarının sosyal anksiyete üzerindeki etkisinin incelenmesi
Özet
Dünya sağlık örgütünün yaptığı tanımlamaya göre çocukluk çağı travmaları, çocuğun küçük yaşta, cinsel veya fiziksel istismara maruz kalması, psikolojik, duygusal ve fiziksel şiddet görmesi, çocuğun fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarının yeterince karşılanmaması durumunda oluşan eksiklik ve ihmal olarak tanımlanmıştır. Çocukluk çağı travmaları çocukta stres ve stresöre karşı verdiği tepki olarak tanımlanmıştır. Çocukluk çağı travması çocuğun çaresiz bir tutum sergileyerek aynı zamanda saldırı ve öfke gösterme şekli olarak da ortaya çıkabilmektedir. Çocukluk çağı travmaları bireyde birçok ruhsal hasara sebebiyet verebilir. Bu çalışmada sosyal anksiyete açısından değerlendirilmiştir. SAB, bireyin sosyal ortamlarda hissettiği yoğun korku ve kaygıyı temsil etmektedir. Bu özelliği ele alındığında da bireyin sosyal ve mesleki alanında işlevsizliğe sebebiyet vereceği gibi, kaçınma davranışı olarak bireyi alkol ve madde kullanımına ve ileri ki düzeylerde intihara kadar sürükleyebilir. SAB olan bireyler için diğerlerinden yardım talebinde bulunmak, bir topluluk önünde konuşmak, adres sormak, diğerleri izlerken yazmak veya imza atmak, üstü olan bireylerle ilişki kurmak, sosyal etkinliklere katılım sağlamak, diğerlerinin yanında yemek içmek, telefonla konuşma, sınava girme, karşı cinsle her türden ilişki kurabilme (arkadaşlık, romantik vb.), soru cevaplama, tartışmak, misafirliğe gitmek ya da misafir ağırlamak, iş görüşmesine gitmek, mağazalardaki personele alışveriş yaparken hayır diyememe, beğenmediği bir ürünü iade etmekten çekinme, şakaya maruz kalma gibi durumlar olduğunca zorludur. Amaç: Yaptığımız araştırmanın amacı çocukluk çağı travması yaşamış üniversite öğrencilerinin sosyal anksiyete düzeyini ölçmektir. Yöntem: Çalışmada basit-rastgele örneklemler seçilmiş olup, çalışma evreni İstanbulda yaşayan 200 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Bulgular: Örneklem grubunun çocukluk çağı travmaları ölçeğinden kadın grubun daha fazla puan aldığından dolayı anlamlı bir farklılık görülmüştür. Örneklem grubun maddi durum değişkenine göre Fiziksel İhmal Alt Boyutunda anlamlı farklılık bulunmaktadır. Cinsel İstismar Alt Boyutu, Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği, Kaygı Alt Boyutu ve Kaçınma Alt Boyutu sıralamalar ortalamalarının maddi durum değişkenine göre anlamlı bulunmamıştır. Travmatik Yaşantılar Ölçeği sıralamalar ortalamalarının maddi durum değişkenine göre ü istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Örneklem grubun aile tipi değişkenine göre Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği, Duygusal İstismar Alt Boyutu, Fiziksel İhmal Alt Boyutu, Duygusal İhmal Alt Boyutu, Travmatik Yaşantılar Ölçeği, Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği ve Kaygı Alt Boyutunda anlamlı farklılık bulunmaktadır. Post Hoc çoklu karşılaştırma tekniğinin kullanılacağına karar vermek için öncelikle Levene's testi ile grup dağılımlarının varyanslarının homojen olduğu saptanmıştır. Ancak Cinsel İstismar Alt Boyutu ve Kaçınma Alt Boyutu sıralamalar ortalamalarının aile tipi değişkenine grupların aritmetik ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Beta katsayısına göre etki gücünün Cinsel İstismar,Duygusal İstismar,Fiziksel İhmal, Duygusal İhmal,Fiziksel İstismar şeklindedir Regresyon katsayılarının anlamlığına ilişkin t- testi sonuçları incelendiğinde ise Bedensel Cinsel İstismar,Duygusal İstismar sosyal anksiyete için anlamlı bir yordayıcı ve etkilerinin pozitif yönde olduğu görülmektedir.Diğer değişkenlerin anlamlı bir etkisi yoktur According to the definition made by the world health organization, childhood traumas are defined as the child's exposure to sexual or physical abuse at a young age, suffering psychological, emotional and physical violence, and deficiencies and negligence caused by the child's physiological and psychological needs. Childhood traumas are defined as the child's response to stress and stressor. Childhood trauma can appear as a form of attack and anger at the same time, by showing the child's desperate attitude. Childhood traumas can cause many mental damage to the individual. In this study, it was evaluated in terms of social anxiety. SAB represents the intense fear and anxiety the individual feels in social settings. When this feature is taken into consideration, it will cause dysfunction in the social and professional field of the individual, and may lead the individual to use alcohol and substance and suicide at the next levels as avoidance behavior. For individuals with SAB, asking for help from others, talking in front of a community, asking for an address, writing or signing while watching others, establishing relationships with individuals who are above, participating in social activities, drinking among others, talking on the phone, taking the exam, all kinds of opposite sex establishing relationships (friendship, romance, etc.), answering questions, discussing, going to guest or hosting guests, going to a job interview, not being able to say no to staff in stores, not hesitating to return a product they don't like, being exposed to jokes Objective: The purpose of our research is to measure the level of social anxiety of university students who have experienced childhood trauma. Method: Simple-random samples were selected in the study and the universe of study consists of 200 university students living in Istanbul. Results: A significant difference was observed as the female group got higher scores from the childhood trauma scale of the sample group. There is a significant difference in Physical Neglect Sub-Dimension according to the financial situation variable of the sample group. The Sexual Abuse Sub-Dimension, Liebowitz Social Anxiety Scale, Anxiety Sub-Dimension, and Avoidance Sub-Dimension were not found to be significant according to the financial status variable of the mean scores. 3 of the mean rankings of the Traumatic Experiences Scale according to the financial situation variable were not found to be statistically significant. According to the family type variable of the sample group, there is a significant difference in Childhood Trauma Scale, Emotional Abuse Sub-Dimension, Physical Neglect Sub-Dimension, Emotional Neglect Sub-Dimension, Traumatic Experiences Scale, Liebowitz Social Anxiety Scale and Anxiety Sub-Dimension. In order to decide that Post Hoc multiple comparison technique will be used, it has been determined that the variances of the group distributions are homogeneous with the Levene's test first. However, the difference between the mean scores of the Sexual Abuse Sub-Dimension and the Avoidance Sub-Dimension and the family type variable of the groups was not statistically significant. According to the beta coefficient, the potency is in the form of Sexual Abuse, Emotional Abuse, Physical Neglect, Emotional Neglect, Physical Abuse. When the t-test results regarding the meaning of the regression coefficients are examined, it is seen that Bodily Sexual Abuse, Emotional Abuse is a significant predictor for social anxiety and its effects are positive. variables have no significant effect.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/3353Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: