Yetişkin bireylerde erken dönem uyum bozucu şemalar ve bağlanma stilleri ile ayrılık kaygısı arasındaki ilişkinin incelenmesi
Özet
Erken dönem uyum bozucu şemalar bireylerin doğumdan itibaren kendisi ve çevresiyle olan etkileşimleri sonucunda edindiği olumlu ya da olumsuz yaşantısal yapılar ve temsiller olarak tanımlanmaktadır. Şema; organizmayı etkileyen uyaranları tarayan, kodlayan ve değerlendiren bir yapıdır. Şemaların temelinde bireyin kendi deneyimlerini kategorize etme ve yorumlayabilme yatmaktadır. Erken çocukluk döneminde şekillenen bağlanma, bireyin sosyal çevresi ile kurduğu iletişime yaşam boyunca yön verdiği bilinen bir ekoldür. Konuyla ilgilenen kuramcılar bağlanmanın çocukluk döneminde güvenli ve güvensiz bağlanma şeklinde geliştiği ve bireyin yaşamı boyunca edindiği bağlanma tipine göre yaşamını sürdürdüğünü ileri sürmektedir. Kişinin bakım verenden ayrı kalması sonucunda geliştirmesi muhtemel olduğu bilinen duruma ayrılık kaygısı adı verilmektedir. Bakım veren genellikle çocuğun annesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sinirli kişilik yapısı, huzursuzluk ve uykusuzluk hali ayrılık kaygısı içerisinde yer almaktadır. Yapılan bu araştırma erken dönem uyum bozucu şemalar, bağlanma stilleri ve ayrılık kaygısı arasındaki önemi ortaya koymaktadır. Bireyin erken dönemde edindiği uyum bozucu şemalar ve bağlanma stillerinin yetişkin dönemdeki ayrılık kaygısı ile ilişkili olduğu düşünülmüştür. Amaç: Yetişkin bireylerde erken dönem uyum bozucu şemalar ile bağlanma stilleri ve ayrılık kaygısı arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini İstanbul'da ikamet eden vakıf üniversitesine giden 18 yaş üstü bireyler ve yakınları olmak üzere 300 katılımcıdan meydana gelmektedir. Örneklem seçimi basit-rastgele örneklem seçimi türüne göre yapılmıştır. Katılımcıların aydınlatılmış onamları yazılı olarak alınmıştır. Araştırma veri toplama süreci Temmuz 2019- Kasım 2019 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Veri toplama süreci her bir katılımcı için 20 dakika sürmüştür. Bulgular: Güvenli bağlanma ile yetişkinlerde ayrılık anksiyetesi arasında negatif yönde düşük düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Korkulu bağlanma, saplantılı bağlanma ve kayıtsız bağlanma alt boyutları ile yetişkinlerde ayrılık anksiyetesi arasında pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Duygusal yoksunluk alt boyutu ile yetişkinlerde ayrılık anksiyetesi arasında pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Duygusal yoksunluk, başarısızlık, duyguları bastırma, terk edilme, kusurluluk alt boyutları ile güvenli bağlanma alt boyutu puanı arasında negatif yönde düşük düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Başarısızlık, karamsarlık, sosyal izolasyon, duyguları bastırma, onay arayıcılık, bağımlılık, yetersiz özdenetim, kendini feda etme, terk edilme, cezalandırma, kusurluluk, tehditler karşısında dayanıksızlık, yüksek standartlar alt boyutları ile saplantılı bağlanma alt boyutu puanı arasında pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Early maladaptive schemas are de-fined as positive or negative experiential structures and representations that individual acquire because of their interactions with themselves and their environment from birth. Schema: It is a structure that scans, encodes and, evaluates stimuli that affect the organism. The basis of these schemes is to categorize and interpret the individual's own experiences. Attachment is a phenomenon that is determined in the early stages of life and is thought to be continuous and shapes the pattern of a person 's relationship with other people. According to attachment theorists, there is little variation after being determined as safe or insecure in infancy. The anxiety of separation is the fear of getting away from the person who is caring. This person is usually the mother of the child. Fear of separation, restlessness, distress is manifested by aggression and insomnia. This research reveals the importance between early disordering schemes attachment styles and separation anxiety in adult individuals. Aim: To examine the relationship between early maladaptive schemas and attachment styles and separation anxiety in adult individuals Method: The sample of the research consists of 300 participants over the age of 18 who go to the foundation university and their relatives residing in Istanbul. Sample selection was made according to the simple-random sample selection type. Informed consents of the participants were taken in writing. The research data collection process took place between July 2019 and November 2019. The data collection process took 20 minutes for each participant. Findings: A low negative correlation was found between safe attachment and separation anxiety in adults. Fearful attachment, obsessive attachment, and indifferent attachment subscales were found to be positively low and significantly associated with separation anxiety in adults. A low level of significant correlation was found between emotional deprivation subscale and separation anxiety in adults. A low negative level of significant correlation was found between emotional deprivation, failure, suppression of emotions, abandonment and imperfection subscale scores. A positively low level of significant correlation was found between failure, pessimism, social isolation, emotion suppression, seeking for approval, dependence, inadequate self-regulation, self-sacrifice, abandonment, punishment, imperfection, vulnerability to threats, high standards sub-dimensions and obsessive attachment sub-dimension.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11363/2777Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
Aşağıdaki lisans dosyası bu öğe ile ilişkilidir: