Adneksiyal Kitlelerde Preoperatif Tanı ile Postoperatif Histopatolojik Tanıların Retrospektif Karşılaştırılması
Abstract
Amaç: Adneksiyal kitlesi olan vakalarda kitlenin benign-malign açısından ayrımı yapılmalıdır. Over kanseri vakalarında genellikle erken belirtilerinin olmaması nedeni ile geç tanı konulması bu hastalığın prognozunun kötü seyretmesine neden olduğu için önem taşımaktadır. Bu retrospektif çalışma, benign-malign adneksiyal kitleleri preoperatif dönemde daha iyi tanımlayabilmek, adneksiyal kitlenin malignite olasılığını daha yüksek oranda öngörmek amaçlı yapılmıştır.
Yöntem: Çalışmaya retrospektif olarak 3 yıl içinde İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğine başvuran 570 hasta dahil edilmiştir. Bu çalışmada ultrasonografik bulgular (bilateralite, solid komponent, asit varlığı, metastaz varlığı, multilokülarite), CA125 değerleri ve hastanın yaş durumu incelenerek Malignite Risk İndeksi (RMI) değeri hesaplanmış, bu değerler postoperatif histopatolojik tanılarla karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Ultrasonografik bulgular değerlendirildiğinde bilateral ve solid alan varlığının malignite açısından anlamlı olduğu görülmüştür. Malign ve benign kitlelerde RMI değerleri arasında anlamlı fark olduğu görülmüştür (p<0,001). Malignite açısından; CA-125, yaş ve ultrason skoruna oranla daha anlamlı olduğu ve elde edilen eşik değerlerin, baz alınan değerlere göre daha yüksek duyarlılıkta olduğu saptandı. Epitelyal kökenli malign over tümörleri ile epitelyal kökenli olmayan malign over tümörleri arasında RMI değerleri arasında anlamlı fark olduğu saptanmıştır (p<0,001).
Sonuç: Preoperatif dönemde yüksek speksifite ve sensiviteye sahip olan, kolay, ek masraf gerektirmeyen ve herhangi bir invaziv işleme gerek duymadan hesaplanan RMI ile malign adneksiyal kitlelerin daha yüksek bir oranda doğru öngörü oluşturarak, adneksiyal kitlelerin daha iyi yönetilmesini sağlayacaktır. Aim: In cases with adnexal mass, it should be differentiated from the benign-malignant mass. Due to the absence of early symptoms in ovarian cancer cases, late diagnosis is important because the prognosis of this disease is poor. This retrospective study was conducted to better define benign-malignant adnexal masses in the preoperative period and to predict the malignancy probability of adnexal mass at a higher rate.
Methods: 570 patients who applied to the Istanbul Training and Research Hospital Gynecology and Obstetrics Clinic in three years as retrospective were included in this study. In this study, the risk of malignancy index (RMI) value was calculated by examining the ultrasonographic findings (bilaterality, solid component, presence of acid, presence of metastasis, multilocularity), CA125 values and the age of the patient, and these values were compared with postoperative histopathological diagnoses.
Results: When the ultrasonographic findings were evaluated, it was seen that the presence of bilateral and solid areas was significant in terms of malignancy. It was observed that there was a significant difference between RMI values in malignant and benign masses (p <0,001). In terms of malignancy; CA-125 was found to be more significant compared to age and ultrasound score, and the threshold values obtained were found to be more sensitive than the baseline values. It was found that there was a significant difference in RMI values between epithelial origin malignant ovarian tumors and non-epithelial malignant ovarian tumors (p <0,001).
Conclusion: RMI, which has high specificity and sensitivity in the preoperative period, is easy, does not require additional costs and is calculated without the need for any invasive procedure, and will allow a better management of adnexal masses by creating a higher rate of correct prediction of malignant adnexal masses.
Issue
13Collections
The following license files are associated with this item: