Çocuklarda Demir Eksikliği ve Demir Eksikliği Anemisi: Tek Merkez Deneyimi
Abstract
Amaç: Demir eksikliği (DE) ve demir eksikliği anemisi (DEA) ülkemizde ve dünyada sık görülen bir halk sağlığı sorunudur. Özellikle pediatrik yaş grubu için önemli bir tehdittir. Bu çalışmanın amacı hastanemize başvuran akut enfeksiyonu veya kronik hastalığı olmayan çocuklarda DE ve DEA sıklığını saptamaktır. Böylece destek tedavisi için yeni hedef yaş gruplarının saptanmasına katkıda bulunmak istenmektedir.
Yöntem: Araştırmaya 1 Ocak 2018-31 Aralık 2018 tarihleri arasında bir ikinci basamak sağlık kuruluşunun pediatri birimlerine başvuran çocuklar katıldı. Akut enfeksiyon bulgusu, lökositozu ve/veya C-reaktif protein yüksekliği, kronik hastalığı, obezite veya büyüme geriliği olanlar çalışma dışı bırakıldı. Veriler hastane kayıt ve dosya sisteminden geriye dönük olarak elde edildi. Katılımcılara ait yaş, cinsiyet, sağlık durumu bilgileri, tam kan sayımı, demir, demir bağlama kapasitesi, ferritin düzeyleri kayıt altına alındı, transferrin satürasyonu hesaplandı. Elde edilen veriler istatistik paket programı ile değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya yaşları 1-17 arasında değişen 125’i kız (%58,7), 88’i erkek (%41,3) toplam 213 çocuk katıldı. Değerlendirmeler sonunda çalışma grubunda etiyolojiden bağımsız olarak anemi sıklığı %29,6 bulundu. DE sıklığı ise %26,2 idi, bu durumun ergen yaş grubunda ve kızlarda daha sık olduğu görüldü. DEA sıklığı ise %13, 1 idi.
Sonuç: DE ve DEA, sağlıklı görünen çocuklardan oluşan çalışma grubumuz için sık görülen bir sorundur. Demir gereksinimi diyetle karşılanamıyorsa tüm çocuklara destek tedavisi uygulanmalıdır. Özgün bulguları olmayan; ama multisistemik etkileri olan DE ve DEA’nin önlenmesi bu yolla mümkündür. Sağlık kurumuna tüm başvurular ve yapılan tüm muayeneler ile tetkikler çocuk sağlığı izlemleri için de bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Aim: Iron deficiency (ID) and iron deficiency anemia (IDA) are common public health problems in our country and throughout the world. They are big threats for the pediatric age group. The aim of this study is to determine the frequency of ID and IDA in children without acute infection or chronic disease who admitted to our hospital. Thus, it is desired to contribute to the identification of new target age groups for prophylactic supplementation therapy.
Methods: Children who applied to the pediatric units of a secondary health care institution between January 1, 2018 and December 31, 2018 participated in the study. Participants with acute signs of infection, leukocytosis and/or high C-reactive protein levels or chronic disease, growth retardation, obesity were excluded from the study. The data of the study were obtained from the hospital record system retrospectively. The information about age, gender, health status, complete blood count, serum iron, iron-binding capacity, ferritin levels were noted and transferrin saturations were calculated. The data were evaluated by statistical software.
Results: A total of 213 children, 125 girls (58,7%) and 88 boys (41,3%), aged between 1-17, participated in the study. The frequency of anemia, ignoring the etiologic reason, was found to be 29,6% in the study group. ID was detected in 26,2% of the participants and it was more frequent in adolescent girls. IDA frequency was 13,1%.
Conclusion: ID and IDA are common problems for our study group, which consisted of healthy-looking children. Prophylactic iron supplementation should be applied to all children if the requirement cannot be provided by the diet. In this way, it is possible to prevent ID and IDA that have no specific signs but have multistemic effects. All applications to the health institution and all examinations should also be considered as an opportunity for child health monitoring.
Issue
13Collections
The following license files are associated with this item: