11 Eylül sonrası Türk-Rus ilişkileri: Süreklilik/değişim
Abstract
Soğuk Savaş ve daha önceki dönemlerde, birbirinden tehdit algılayan, yakın ilişki kurmaktan kaçınan Türkiye ve Rusya, 1990'lı yıllardan itibaren kimliklerinde yaşadıkları dönüşümlerle sınırlı düzeyde bir ortaklık inşa etmeye başlamıştır. İki ülke ortaklığının her alanda ivme kazanması ise 11 Eylül tarihiyle mümkün olmuştur. Bu tarihle birlikte Türkiye ile Rusya'nın ulusal kimliği, tehdit algısı, tercihleri ve çıkarları dönüşüme uğramıştır. Aynı şekilde iki ülkenin, "komşuluk" ve "müttefiklik" algısında da değişimler yaşanmıştır. Bu bağlamda birbirlerine karşı yaklaşımları değişen Türkiye ve Rusya, birçok alanda ciddi düzeyde "işbirliği" ve "ortaklık" geliştirmiştir. Bu tez çalışmasında, inşacı yaklaşım çerçevesinde, 11 Eylül sonrası Türk-Rus ilişkilerinde gerçekleşen dönüşümler incelemiştir. Söz konusu bu dönüşümlerin ise aktör-yapı değişiminden ve kimlik temelli ulusal çıkarlardan kaynaklandığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Tez çalışmasında, geçmişten günümüze gelen süreçte, her iki devletin de kimliğinde birçok dönemde, "iç" ve "dış" faktörlerin etkisiyle birlikte değişimlerin yaşandığına değinilmiş, bu değişimlerin ise Türk-Rus ilişkilerindeki yakınlaşmanın düzeyini belirlediği saptanmıştır. Fakat yine tez çalışmasında ortaya konulan birçok nedenden dolayı da günümüz Türk-Rus ortaklığının, "müttefiklik" olarak yorumlanmasının doğru olmayacağı belirlenmiştir. Nitekim aktör ve yapıda yaşanan değişimlerin, iki ülke işbirliğini geliştirdiği; ancak önceki dönemlerde tercih edilmeyen "yakın" bir Türk-Rus ortaklığının inşa edildiği sonucuna ulaşılmıştır. In the cold war and the previous periods, Turkey and Russia who consider each other as a threat and had no close relationship, have started to establish a limited partnership since the 1990's through the transformation of identity in time. The partnership of these two countries has gained acceleration in every field after September 11. Within this specific date; national identity, threat perception, preferences and benefits of Turkey and Russia has undergone a transformation. Likewise, the "contiguity" and "alliance" perception of these two country has changed as well. In this regard, Turkey and Russia has built up serious "collaborations" and "partnerships" in the number of fields. In this dissertation, by regarding the constructivist approach, the transformations within the Turkish-Russian relations during the post-September 11 era have been analysed. It has been tried to prove that these transformations have been driven from the agent-structure changes and identity based national interests. It has been referred in this thesis that, the identity of these both countries has changed in some periods with the impact of "internal" and "external" factors from past to present and these alterations determined the level of approachment to the relationships of Turkey and Russia. However due to a number of reasons that is referred in this thesis, it is explained that, interpreting the relationship between Turkey and Russia as being an "alliance" will not be an accurate approach. Hence, it was concluded that the changes in agent and structure have improved the cooperation between the two countries and have created a "close" Turkish-Russian partnership which had not been preferred in the previous periods.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [1219]
The following license files are associated with this item: