Prenatal androgens and autistic, attention deficit hyperactivity disorder, and disruptive behavior disorders traits
Abstract
Objective: Androgen exposure is hypothesized to play a role in the development of autism spectrum disorder (ASD), attention deficit hyperactivity disorder (ADHD), and disruptive behavior disorders/DBDs (oppositional defiant disorder/ODD and conduct disorder/CD). The aim of this cross-sectional study was to investigate ASD, ADHD, and DBD (ODD and CD) traits in children and adolescents with congenital adrenal hyperplasia (CAH), a natural cause of prenatal androgen excess in females. Methods: Forty-five children and adolescents (27 girls, mean age 11.1 +/- 3; 18 boys, mean age 10.8 +/- 3.6) with CAH and their unaffected siblings (16 girls, mean age 11.4 +/- 3.9; 14 boys, mean age 12.6 +/- 4.2) were included in the study. Parents completed the Social Communication Questionnaire, to measure ASD symptoms; and the Turgay DSM-IV-Based Child and Adolescent Disruptive Behavioral Disorders Screening and Rating Scale to assess ADHD and DBD traits. Results: In this study, boys but not girls with CAH showed higher autistic traits. There was no significant difference between either girls or boys with CAH and their unaffected counterparts with respect to inattention or hyperactivity symptoms. Boys with CAH showed more ODD symptoms than the unaffected boys. There was a trend for boys to have more CD symptoms compared to unaffected boys. Conclusions: Our study does not support the hypothesis that prenatal androgen exposure is associated with ASD, ADHD or DBDs. Postnatal/circulating androgen levels, higher testosterone/cortisol ratio, lower basal cortisol or dysregulation in HPA axis might be related to higher autistic traits or increased DBDs symptoms found in boys with CAH. Further investigations with larger groups are needed to clarify these associations. Amaç: Yapılan araştırmalar sonucunda, prenatal androjen maruziyetinin otizm spektrum bozukluğu (OSB), dikkat
eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), yıkıcı davranış bozuklukları/YDB (karşıt olma karşı gelme bozukluğu/
KOKG ve davranım bozukluğu/DB) ve bunların subklinik belirtilerinin gelişmesinde rolü olduğu düşünülmektedir. Bu araştırmanın amacı kız çocuklarda prenatal dönemde aşırı androjen maruziyetine yol açan konjenital adrenal hiperplazi (KAH) tanısı almış çocuk ve ergenlerde otizm spektrum bozukluğu özellikleri, DEHB ve YDB (KOKG ve DB)
belirtilerinin sıklığının araştırılmasıdır. Yöntem: KAH tanısı konmuş 45 çocuk ve ergen olgu (27 kız, ortalama yaş:
11.1±3; 18 erkek, ortalama yaş: 10.8±3.6) ve bu olguların etkilenmemiş akrabaları (16 kız, ortalama yaş: 11.4±3.9;
14 erkek, otalama yaş: 12.6±4.2) çalışmaya alınmıştır. Sosyal İletişim Ölçeği ve Turgay Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği (T-DSM-IV-S), sırasıyla otizm spektrum bozukluğu özellikleri, DEHB ve YDB (KOKG ve DB) belirtilerinin sıklığını değerlendirmek üzere ebeveynler tarafından doldurulmuştur. Bulgular: Bu araştırmanın sonucunda KAH tanısı konan erkek olgularda OSB özelliklerinin görülme sıklığının
etkilenmemiş erkek akrabalarla karşılaştırıldığında artmış olduğu gösterilmiştir. KAH tanısı konan ve etkilenmemiş
kız olgular arasında OSB özellikleri sıklığı açısından bir fark bulunmamıştır. KAH tanısı konmuş kız ve erkek
olgularla bu olguların etkilenmemiş kız ve erkek akrabaları arasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerinin
sıklığı açısından bir fark bulunmamıştır. KAH tanısı konan erkek olgularda KOKG belirtileri sıklığı etkilenmemiş
erkek akrabalara göre artmıştır. KAH tanısı konan erkek olgularda DB belirtileri sıklığının etkilenmemiş erkek
akrabalara göre artış eğilimi gösterdiği belirlenmiştir. Sonuç: Araştırmamız prenatal androjen maruziyetinin OSB,
DEHB ve YDB ile ilişkili olduğu hipotezini desteklememektedir. KAH tanısı konan erkek çocuklarda artmış YDB
belirtileri sıklığı postnatal androjen düzeyleri, yüksek testosterone/kortizol oranı, düşük bazal kortizol düzeyi veya
hipotalomopitiüter aks disregülasyonu ile ilişkili olabilir. Daha geniş bir örneklemle yapılacak olan araştırmaların
sözü geçen bağlantıları değerlendirmek üzere yararlı olacağı düşünülmektedir. (Anadolu Psikiyatri Derg 2020;
21(4):435-442)
Volume
21Issue
4Collections
The following license files are associated with this item:
Related items
Showing items related by title, author, creator and subject.
-
Üniversite öğrencilerinde obsesif inanışlar ve beden imgesi ile baş etme stratejileri arasındaki ilişkinin incelenmesi
Acarer, Emel (İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019)Beden imgesi, bireyin bedenine ilişkin düşüncelerini, algılarını, tutumlarını, duygularını, inançlarını ve tavırlarını içeren çok boyutlu bir kavramdır. Kendi vücudumuzun zihnimizde biçimlendirmiş olduğumuz resmi, başka ... -
Effects of Comorbid Personality Disorders in Bipolar Type I Disorder Patients to Disease Course
Tan, Recep Emre; Erim, Burcu Rahşan; Üstün, Neşe; Üney, Rıdvan (CUMHURIYET UNIV TIP FAK PSIKIYATRI ANABILIM DALI, CUMHURIYET UNIV TIP FAK PSIKIYATRI ABD, SIVAS, 58140, TURKEY, 2019)Objective: It was planned to compare bipolar I patients (BP-I) with personality disorder (PD) and without any personality disorder in terms of variables such as disease characteristics, disease course, suicide risk, alcohol ... -
Yaşam Boyu Vajinismus Tanısı Konulan Kadınlarda Depresyon ve Anksiyete Bozukluklarının Yaygınlığı ve Cinsel İşlevlerle İlişkisi
Yıldırım, Ejder Akgün; Hacıoğlu Yıldırım, Münevver; Karaş, Hakan (TURKIYE SINIR VE RUH SAGLIGI DERNEGI, PK 401, YENISEHIR, 06442, TURKEY, 2019)Amaç: Vajinismus hastalarında depresyon ve anksiyete bozuklukları tanı oranlarına ilişkin bilgi eksikliği göze çarpmaktadır. Bu çalışmanın amacı vajinismus tanısı konulmuş kadınlarda depresyon ve anksiyete bozukluklarının ...