İstanbul Gelişim Üniversitesi Kurumsal Açık Erişim Arşivi

DSpace@Gelişim, İstanbul Gelişim Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Öğe
Uzaktan müşteri edinimi uygulamasının katılım ve mevduat bankalarının sektörel bilgilerine etkisi
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Aldemir, Emre
Günümüzde teknoloji ve dijitalleşme, yaşamın her alanında olduğu gibi bankacılık sektöründe de hızlı bir dönüşüm yaratmaktadır. Bankalar, operasyonel maliyetleri azaltmak, iş süreçlerini daha verimli hale getirmek ve müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla dijitalleşmeye yönelik yatırımlarını artırmaktadır. Dijital dönüşümün en çarpıcı uygulamalarından biri ise uzaktan müşteri edinimi sürecidir. Bu yenilikçi yaklaşım sayesinde, müşteriler artık banka şubesine gitme gerekliliği olmaksızın, dijital kanallar üzerinden tüm işlemleri kolaylıkla tamamlayarak bir bankanın müşterisi olabilmektedir. Böylece, geleneksel bankacılık anlayışı yerini daha hızlı, daha erişilebilir ve daha kullanıcı dostu bir sisteme bırakmaktadır. Bu çalışma, dijitalleşme sürecinin bankacılık sektöründeki en önemli yansımalarından biri olan uzaktan müşteri edinimi uygulamasının bankalar açısından sağladığı faydaları ele almaktadır. Bu bağlamda, katılım ve mevduat bankalarının sektörel bilgileri doğrultusunda, uzaktan müşteri ediniminin operasyonel verimlilik, maliyet yönetimi ve müşteri deneyimi üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Ayrıca, uzaktan müşteri ediniminin bankacılık sektöründeki uzun dönemli etkilerini ve bu etkilerin doğrusal ilişkilerini incelemek amacıyla Johansen eşbütünleşme analizi yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem, uzaktan müşteri edinimi uygulamasının bankaların performansı üzerindeki kalıcı etkilerini ortaya koyarak çalışmaya bilimsel bir derinlik kazandırmıştır.
Öğe
Ergenlerde Siber Zorbalık, Duygu Düzenleme ve Depresyon Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Balbaba, Muhammet
Bu çalışma Kahramanmaraş Merkez Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerindeki lise öğrencilerinde siber zorbalık, duygu düzenleme ve depresyon arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla kesitsel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Araştırma evrenini Kahramanmaraş Merkez Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerindeki ortaöğretim kurumlarında bulunan 40987 öğrenci, örneklemi ise 400 öğrenci oluşturmuştur. Kayıplar nedeniyle 381 öğrenci ile çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veri toplamak için Kişisel Bilgi Formu, Siber Zorbalık Ölçeği, Duygu Düzenleme Ölçeği ve Beck Depresyon Ölçeği kullanılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler; kategorik değişkenler için sayı ve yüzde, nicel değişkenler için ortalama±standart, minimum, maksimum ve range olarak verilmiştir. Öğrencilerin tanımlayıcı özelliklerine göre ölçekler arasındaki farklılıkların incelemesinde t-testi, tek yönlü varyans analizi (Anova) ve post hoc (Tukey, LSD) analizlerinden faydalanılmıştır. p˂0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Araştırmada kullanılan değişkenlerin normal dağılım gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla kurtosis ve Skewness değerleri incelenmiştir. Katılımcıların sosyodemografik özellikleri bakımından; cinsiyet değişkeni bakımından kadın katılımcı sayısı 97(%25,0), erkek katılımcı sayısı 284(%74,5), sınıf değişkenine göre; 9.sınıf 128(%33,6), 10.sınıf 79(%20,7), 11.sınıf 75(%19,7), 12.sınıf 99(%26,0), yaş değişkenine bakıldığında 19 yaşında olan katılımcı sayısı 9(2,4), 18 yaşında olan katılımcı sayısı 83(21,8), 17 yaşında olan katılımcı sayısı 72(18,9), 16 yaşında olan katılımcı sayısı 89(23,4), 15 yaşında olan katılımcı sayısı 120(31,5), 14 yaşında olan katılımcı sayısı 8(2,1) ve okul türü değişkenine göre; Anadolu Lisesi katılımcı sayısı 102(%26,8), meslek Lisesi katılımcı sayısı 74(%26,8), Spor Lisesi katılımcı sayısı 113(%29,7) ve İmam Hatip Lisesi katılımcı sayısı 92(%24,1) öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada kullanılan ölçekler yaş, cinsiyet ve okul türü değişkenine göre incelenmiştir. Siber zorbalık ölçeğinin alt boyutları olan siber zorba olma durumları ile siber mağduriyet puanları yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermiştir. Katılımcıların Duygu Düzenleme Ölçeği ve alt boyutları Yeniden Değerlendirme ve Duygu Baskılama yaş durumuna göre, anlamlı fark bulunmamıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin depresyon puanları yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; katılımcıların Beck Depresyon Envanteri puanları ve Duygu Düzenleme Ölçeği ve alt boyutları Yeniden Değerlendirme ve Duygu Baskılama puanlarının cinsiyet değişkenine göre, anlamlı fark bulunmadığı tespit edilmiştir. Siber Zorbalık Ölçeği ve alt boyutu Tanık Olma, Siber zorba olma ve Siber mağduriyet puanları cinsiyet değişkenine göre, anlamlı fark bulunmamıştır. Okul türü durumuna göre katılımcıların Beck Depresyon Envanteri okul türü durumuna göre gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Duygu Düzenleme Ölçeği ve alt boyutları Yeniden Değerlendirme okul türü durumuna göre gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Duygu Düzenleme Ölçeği ve alt boyut Duygu Baskılama okul türü durumuna göre, anlamlı fark bulunmuştur. Siber Zorbalık Ölçeği alt boyutları Siber Zorba olma ve Siber Mağdur Olma okul türü durumuna göre gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Katılımcıların Siber Zorbalık Ölçeği alt boyutları Siber Zorba Olma ve Siber Mağdur olma ile Duygu Düzenleme Ölçeği Alt Boyutu Yeniden Değerlendirme puanı arasında anlamlı bir ilişki görülmemektedir. Siber Zorbalık Ölçeğinin alt boyutları olan siber zorba olma ve Siber Mağdur Olma ile Duygu Düzenleme Ölçeği ve Alt Boyutu Duygu Baskılama puanı arasında düşük düzeyde negatif yönde anlamlı bir ilişki görülmektedir. Siber zorbalık ve Alt boyutları (Siber zorba olma-Siber Mağduriyet-Siber Tanık) puanları ile Beck Depresyon Envanteri puanı arasında pozitif yönde anlamlı ilişki görülmektedir. Yapılan bu çalışmada Siber zorbalık alt boyutları (Siber Zorba Olma-Siber Mağdur Olma) ve duygu düzenlemeleri (Yeniden değerlendirme-Bastırma) depresyon düzeyini yordadığı tespit edilmiştir. Siber zorbalık ve duygu düzenlemeleri depresyon düzeyini %50 oranında yordadığı tespit edilmiştir.
Öğe
Özel efekt bağlamında uygulamalı efektler ve CGI tekniği: Avatar (2009) ile Avatar: Suyun Yolu (2022) filmlerinin arasındaki efekt teknolojisi farkları
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Al Dahwma, Mohammed Lutf Abdullah
Bu çalışma, sinemada en önemli unsurlarından bir tanesi olan özel efektlerin gelişimini kapsamlı bir şekilde incelemektedir. Çalışmanın ilk bölümünde sinemaya öncülük eden icatlar ve sinemanın ilk yıllarındaki gelişim süreci detaylı bir şekilde incelenmiştir. Sinemanın doğuşundan itibaren görsel anlatımın ve teknolojik imkanların nasıl geliştiği bu bölümde ele alınmıştır. İkinci bölümde, özel efektlerin sinema tarihindeki yeri ve önemi vurgulanmıştır. Özel efektlerin türleri (uygulamalı efektler, optik ve mekanik efektler, stop motion, optical printer, matte paintings, minyatür efektler, rare projection, CGI, 2D ve 3D animasyon, digital compositing, motion capture gibi) ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. 1920'lerden 2000'li yıllara kadar sinemanın önemli eserlerinde özel efektlerin kullanımı örneklerle desteklenerek incelenmiştir. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde, Avatar (2009) ve Avatar: Suyun Yolu filmleri, özel efektlerin en güncel kullanımına örnek olarak detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Avatar ve Avatar: Suyun Yolu filmi özel efekt uygulamalarının sinema teknikleri aracılığıyla ortaya koyulduğu ve çeşitli özelliklerinin uygulandığı iki farklı yapım olarak ele alınmıştır. Bu iki yapım arasındaki teknolojik farklılıklar da çalışma kapsamında incelenmiştir. Bu filmlerde kullanılan teknik ve teknolojik altyapılar karşılaştırmalı olarak incelenmiş, ortaya çıkan görsel sonuçlar değerlendirilmiştir. Bu karşılaştırmalı analiz, ilk filmin görsel efekt noktasında önemli bir temel oluşturduğunu ortaya koyarak, bu temelin ikinci filmde nasıl daha da zenginleştirildiğini ve sinema teknolojilerindeki hızlı ilerleyişin bu tür filmlere olan etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Bu çalışma, sinema tarihindeki özel efektlerin evrimini ve bu evrimin en çarpıcı örneklerinden biri olan Avatar filmlerini bir araya getirerek kapsamlı bir inceleme sunmaktadır. Çalışma, sinemaseverler, film yapımcıları ve sinema tarihine ilgi duyan herkes için değerli bir kaynak olacaktır.
Öğe
Yerel yönetim performansının iyileştirilmesinde idari reformlar komisyonunun rolünün incelenmesi(Belh vilayeti)
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Sahab, Farah
Günümüzde idari reformlar, dünya genelinde hükümetlerin en önemli ve etkili faaliyetlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Birçok sanayileşmiş ve gelişmiş ülkede idari reform, kamu hizmetlerindeki yapısal ve prosedürel değişiklikler anlamına gelirken, gelişmekte olan ülkelerde bu reformlar, sosyal ve ekonomik dönüşümü tetikleyen modernleşme ve değişim sürecini ifade etmektedir. Bu araştırmada, Bağımsız İdari Reformlar Komisyonu'nun yerel yönetişim performansını iyileştirmedeki rolü incelenmiş ve yerel yönetimlerin performansını artırmaya yönelik çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır. Araştırmada belirlenen hedefler ve göstergeler doğrultusunda betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Bu bağlamda, Belh eyaletindeki İdari Reformlar Komisyonu'nda rastgele örnekleme yöntemiyle anket ve görüşmeler gerçekleştirilmiş ve bu şekilde veriler toplanmıştır. Araştırma sonuçları, Bağımsız İdari Reformlar Komisyonu'nun Belh ilinde yerel yönetim performansının iyileştirilmesinde önemli bir rol oynadığını ortaya koymuştur.
Öğe
Küreselleşme Bağlamında Arnavutluk Tiran Tarihi Kent Merkezinin Sosyalist Dönem Sonrası Gelişimi ve Mekansal Analizi
(İstanbul Gelişim Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025) Beqiraj, Kevi
Küreselleşmenin artan etkisi altında şekillenen kentler, kentsel stratejilerini giderek küresel sermayenin taleplerine ve uluslararası ekonomik rekabete uyumlu hale getirmektedir. Bu bağlamda, rekabetçi bir küresel imaj yaratma çabası, çoğu kenti ikonik mimari projelere ve sembolik kentsel tasarımlara yönlendirmektedir. Ancak, uluslararası yatırım çekme amacına yönelik bu düzenlemeler, toplumsal eşitsizliklerin derinleşmesine ve kamusal alanların metalaşmasının hızlanmasına neden olmaktadır. Özellikle post-sosyalist kentlerde, devlet kontrollü ekonomik yapıdan piyasa odaklı ekonomi modeline geçişle birlikte ortaya çıkan neoliberal dönüşüm, sosyo-mekânsal eşitsizlikleri daha da belirgin hale getirmiş; özelleştirme ve hızlı kentsel büyüme süreçleri, kent peyzajlarının parçalanmasına yol açmıştır. Yaklaşık 45 yıl boyunca sosyalist bir sistemle yönetilen Arnavutluk'un başkenti Tiran, bu süreçte farklı bir seyir izlemiş ve hızlı nüfus artışı ile mekânsal düzensizliğin belirlediği kaotik bir geçiş dönemini takiben, önemli kentsel zorluklarla yüzleşmiştir. Bu sorunlara yanıt olarak, belediyenin yürüttüğü kentsel yenileme çalışmaları, kamusal alanların yeniden kazanılması ve kentsel kimliğin yeniden inşası üzerine odaklanmıştır. Bu kapsamda, tarihi merkezin korunması, yasa dışı yapıların yıkılması, cephe yenileme projeleri ve uluslararası tasarım yarışmaları aracılığıyla kamusal alanların canlandırılması gibi önemli adımlar atılmıştır. Söz konusu kentsel müdahaleler, yalnızca kentin işlevselliğini ve estetik görünümünü iyileştirmeyi değil, aynı zamanda Tiran’ın modern, dayanıklı ve uluslararası arenada öne çıkan bir kentsel merkez haline gelmesini amaçlamıştır. Bununla birlikte, son on yılda Tiran’ın kentsel öncelikleri kayda değer bir değişim göstermiş; kent, küreselleşmenin dayattığı yeni kentsel eğilimlere daha fazla tabi olmaya ve uluslararası yatırım ve ilginin odağı haline gelmeye başlamıştır. Bu dönüşüm bağlamında şu kritik soru ortaya çıkmaktadır: Tiran’ın başlangıçta kamusal alanların geri kazanımı ve kültürel mirasının korunmasına yönelik kentsel politikaları, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir kentsel gelişim modelini mi temsil etmektedir, yoksa küreselleşmenin ve uluslararası sermayenin artan baskıları, kentin sosyo-kültürel kimliğini koruma çabalarını zayıflatmakta mıdır?