Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorYentürk, Yüksel
dc.date.accessioned2018-12-06T09:00:31Z
dc.date.available2018-12-06T09:00:31Z
dc.date.issued2016-06-22
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11363/227
dc.descriptionDanışman: Yavuz Çillieren_US
dc.description.abstractBu tez çalışmasında, yaklaşık altı yıl devam eden İkinci Dünya Savaşı'nda dış politikasını kendi çıkarları yönünde belirleyen ve savaş dışı kalarak toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını korumaya çalışan Türkiye'nin dış politikasında takip ettiği denge siyaseti ele alınmıştır. Uluslararası ilişkiler olgusunun önemli bir bölümünü teşkil eden dış politika kavramının şekillenmesinde milli menfaatler belirleyici bir role sahiptir. Dış politikada amaç barışı korumak, diğer devletlerle iyi ilişkiler ve iş birliği geliştirmektir. Her devletin dış politikasına yön veren değişebilir ve kalıcı etkenler bulunmaktadır. Devletin ekonomik çıkarları, askeri gücü ve kamuoyu gibi etkenler değişebilirken ülkenin tarihi ve kültürü kalıcı etkenler arasındadır. Dış politika ayrıca dönemsel olarak gelişen paradigmaların da etkisi altında kalabilmektedir. İdealizm akımı, uluslararası ilişkiler alanında en eski ve temel yaklaşımlardandır. Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki dönemde önem kazanan bu akım ile Wilson İlkeleri ve Milletler Cemiyeti özdeşleştirilmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla etkinliğini kaybeden İdealizm yerini Realizm akımına bırakmıştır. Yirminci yüzyıl devletlerarasında yapılan savaşlar kadar diplomatik girişimler açısından da yoğun bir yüzyıldır. Bu yüzyılda Türk tarihi ve diplomasisi bakımından son derece önemli gelişmeler yaşanmış, Türkiye izlediği dış politikalarla sürekli gündem konusu olmuştur. 1 Eylül 1939 tarihinde Almanya'nın Polonya'ya saldırması ile başlayan ve 8 Mayıs 1945 tarihinde sona eren İkinci Dünya Savaşı başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyayı etkilemiştir. Aktif olarak savaşa dâhil olmayan Türkiye, bu yıllarda savaşa girmemiş olmasına rağmen taraf devletlerle farklı ilişkiler kurmuş, özellikle de dış politika bakımından baskılara maruz kalmıştır. Türkiye stratejik konumu gereği denge politikası uygulayarak tarafsız kalmayı tercih etmiş, Batılı devletlerin kendini savaşa sokma çabalarına rağmen savaş dışı kalmayı başarmıştır. İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında müttefik devletlere yakın bir politika izleyen Türkiye, Almanya'nın başarılı olması üzerine dış politikasında bazı değişiklikler yapmıştır. Savaş dışı kalmak için çaba harcayan Türkiye, 1939'da İngiltere ve Fransa ile antlaşma imzalarken, Fransa'nın yenilgisi ve teslim olması üzerine Almanya'nın kendine saldırmasını engellemek için 1941 yılında dostluk ve saldırmazlık anlaşması imzalamıştır. Yani bir taraftan müttefik devletlerin yanında yer alırken diğer taraftan da Almanya ile ilişkilerini sürdürmeye çalışmıştır. Savaş boyunca savaşa dâhil olmamak uğruna farklı dış politikalar izleyen, mihver ve müttefik devletlerin baskıları arasında sıkışan Türkiye, savaş boyunca tarafsızlığını korumuş ancak savaş sonuna doğru Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)'nin güçlenmesiyle Batılı devletlerin yanında yer alarak Almanya'ya savaş açmış olmasına karşın fiilen savaşa katılmamıştır. Anahtar Kelimeler: İkinci Dünya Savaşı, Türk Dış Politikası, Denge Siyasetien_US
dc.description.abstractIn this thesis, the balanced foreign policy of Turkey- a country trying to determine its policy for the sake of its benefits during the second world war that lasted about six years and to defend its independence and territorial integrity by staying away from the war- has been discussed. National interests have a decisive role in the conceptual formation of foreign policy as a major part of the concept of international relations. The aim in foreign policy is to protect the peace and to develop and maintain good relationships and cooperation with other countries. There are constant and independent factors that direct every state's foreing policy. Whilst the economic interests, military power and public opinion are considered to be changeable, the history and culture of a state are among the constant factors. Besides, foreign policy can potentially be subject to the impact of paradigms that develop periodically. Idealism, is one of the oldest and fundamental approaches in the field of international relations. This approach that gained prominence in the post-World War I period was associated with the Wilson Principles and the League of Nations. However, soon after the start of the World War II, idealism lost its prominence and left it place to realism. Twentieth century was an eventful century not only because of the wars but also for diplomatic initiatives. In this century, extremely important developments with regards to the Turkish history and diplomacy took place, and Turkey became an agenda topic due to its foreign policies. The Second World War, which started with the attack of Germany on Poland on 01 September 1939 and ended on 08 May 1945, affected the whole world, European countries at the first place. Turkey, although did not take part in the war actively, had developed various relationships with the countries in war despite its noninvolvement in the war and was put under pressure regarding foreign policy. Turkey preferred to remain neutral due to its strategic position by following a balance policy; and despite the efforts of the Western powers to drag the country in the war, Turkey managed to stay out of the war. Although Turkey forged closer ties and policies with the allied powers at the beginning of the World War II, it made several changes on its foreign policies when Germany succeeded. Turkey giving an effort to stay out of war signed a treaty with England and France in 1939; and a pact on friendship and non-aggression with Germany in 1941 soon after France was defeated and surrendered. By doing this, Turkey aimed to continue its relations with Germany whilst remained on the side of the allied powers. Turkey which had different policies in order not to be involved in the war and remained in between the pressures of axis and allied powers, managed to protect its neutrality throughout the war, despite taking a position with the Western powers following the strengthening of the Union of Soviet Socialist Republics (USSR), and despite waging war on Germany, did not actively get involved in the war. Keywords: Second World War, Turkish Foreign Policy, Balanced Policyen_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherİstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectResearch Subject Categories::SOCIAL SCIENCESen_US
dc.subjectResearch Subject Categories::HUMANITIES and RELIGION::History and philosophy subjects::History subjectsen_US
dc.subjectResearch Subject Categories::SOCIAL SCIENCES::Social sciences::Political scienceen_US
dc.titleII. Dünya Savaşında Türk Dış Politikası ve Denge Siyasetien_US
dc.title.alternativeTurkish Foreign Policy During World War II, and the Politics of Balanceen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster